4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187. Maddesinin Birinci ve İkinci Cümlesinin İptaline İlişkin 28.04.2023 Tarihli Ve 32174 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 22/2/2023 Tarihli 2022/155 E., 2023/38 K. Sayılı Kararı Hk.
28.04.2023 tarihli ve 32174 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin (“AYM”) 22/02/2023 tarihli ve 2022/155 E., 2023/38 K. sayılı kararı ile 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesinin 1. ve 2. cümlelerinin iptaline karar verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (“TMK”) 187.maddesinin Anayasa’nın 2., 10., 17., 20., 90. ve 153.maddelerine aykırılığı ileri sürülerek ilgili Kanun hükmünün iptali için İstanbul 8. Aile Mahkemesi tarafından AYM’ye başvuru yapılmıştır.
22/11/2001 tarihli 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187.Maddesi:
“III. Kadının soyadı
Madde 187- Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir.” şeklindedir.
Başvuru gerekçesi olarak; kadının soyadının kimlik ve kişiliğinin bir parçası olması, kadına konan soyadını kullanma sınırlamasının kanunen meşru bir dayanağının olmaması, fakat erkeğin soyadını hayatı boyunca kullanması imkan dahilinde iken bu hakkın kadına tanınmamasının eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiği iddiaları ileri sürülmüştür.
AYM tarafından gerçekleştirilen ilk inceleme sonucunda; bakılmakta olan davanın konusunun daha önce iki soyadını kullanan davacının bu haktan bir kez daha yararlanma talebine yönelik olmadığını davacının evlenmeden önceki soyadını tek başına kullanmasına izin verilmesi talebine ilişkin olduğundan ötürü, söz konusu ikinci cümlenin bakılmakta olan davada uygulanma imkânı bulunmadığı ve bu yüzden TMK’nın 187. maddesinin;
Anayasa Mahkemesi iptal gerekçesinde;
6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası;“(4) Başvuru, kanunun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün sadece belirli madde veya hükümleri aleyhine yapılmış olup da, bu madde veya hükümlerin iptali kanunun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün diğer bazı hükümlerinin veya tamamının uygulanamaması sonucunu doğuruyorsa, keyfiyeti gerekçesinde belirtmek şartıyla Mahkeme, uygulama kabiliyeti kalmayan kanunun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün bahis konusu öteki hükümlerinin veya tümünün iptaline karar verebilir.” şeklindedir.
İlgili düzenleme ile Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin veya Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün belirli kurallarının iptalinin, diğer kurallarının veya tümünün uygulanmaması sonucunu doğurması halinde bunların da Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilebileceğine ilişkindir.
Bu kapsamda Anayasa Mahkemesince 22/11/2001 tarihli 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 187. Maddesinin birinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesi ile iptali karşısında aynı maddenin ikinci cümlesinin uygulama imkanı bulunmadığından 4721 sayılı Kanun’un 187. Maddesinin ikinci cümlesinin de 6216 sayılı Kanun’un 43. maddesinin (4) numaralı fıkrası gereğince İPTALİNE karar verilmiştir.
Karara karşı karşıoy kullanan üyelerin itiraz gerekçelerinde ise; kadının evlenmekle kocasının soyadını almasının cinsiyet ayrımına dayanan bir farklılaşma yarattığı savının yerinde olmadığı, kadın ile erkeğin yaradılış olarak eşit olmadığını, söz konusu gerekçelerle yasa koyucunun takdir yetkisi kapsamında aile soyadı olarak kocanın soyadına öncelik verilmesinin eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmadığı ileri sürülmüştür.
Resmi Gazetede yayımlanmasından 9 ay sonra yürürlüğe girecek olan bu kararın, kadın hakları bağlamında uzun süredir beklenen köklü bir değişiklik ve kadın erkek eşitliğinin sağlanmasında oldukça önemli olduğu değerlendirilmektedir.
Saygılarımızla,
Tunca Avukatlık Ortaklığı