COVID-19 İş Kazası veya Meslek Hastalığı Sayılır Mı?

COVID-19 İş Kazası veya Meslek Hastalığı Sayılır Mı?

İş Kazası Açısından Değerlendirme

Bilindiği üzere, 5510 sayılı Kanun’un 13. maddesi uyarınca iş kazası, sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren olay olarak tanımlandığından, olayın etkilerinin bir süre devam ederek zaman içinde artması ve buna bağlı olarak sonucun daha sonra gerçekleşmesi mümkündür. Daha açık bir ifadeyle, iş kazasının ani bir olay şeklinde ortaya çıkması ve buna bağlı olarak zararın derhal gerçekleşmesi mümkün olduğu gibi, olayın etkilerinin daha sonra da ortaya çıkması da mümkündür. Bu sebeple Yargıtay uygulamasıyla da ortaya konulduğu şekli ile sonradan oluşan zarar ile olay arasında uygun illiyet bağı bulunması koşuluyla iş kazası meydana geldiği kabul edilmektedir.

Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.10.2009 tarih ve 2009/400 E., 2009/432 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, yasanın iş kazasını sigortalıyı zarara uğratan olay biçiminde nitelendirmiş olması illiyet (nedensellik) bağını iş kazasının bir unsuru olarak ele almayı gerektirmiştir. Ne var ki, burada aranan “uygun illiyet (nedensellik) bağı” olup, bu da yasanın aradığı hal ve durumlardan herhangi birinde gerçekleşme olgusu ile sonucun birbiriyle örtüşmesi olarak anlaşılmalı, yasada olmadığı halde, herhangi başkaca kısıtlayıcı bir koşulun varlığı aranmamalıdır. Kısacası; anılan yasal düzenleme, sosyal güvenlik hukuku ilkeleri içinde değerlendirilmeli; maddede yer alan herhangi bir hale uygunluk varsa zararlandırıcı sigorta olayının kaynağının işçi olup olmaması ya da ortaya çıkmasındaki diğer etkenlerin değerlendirilmesinde dar bir yoruma gidilmemelidir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay özelinde bir değerlendirme yapılacak olursa; coronavirüsün kuluçka süresinin 1-14 gün arasında olduğu, bu açıdan virüsün semptomlarının ortaya çıkmasının 2 gün ile 11 gün arasında değiştiği, virüsün yayılma hızının yüksek ve farklı yüzeylerde yaşama süresinin uzun olduğu gözetildiğinde söz konusu virüsün hastaya/işçiye nerde ve ne şekilde bulaştığının kesin olarak tespit edilmesinin mümkün olmadığı görülmektedir. Başka bir deyişle söz konusu virüs, işyerinde, işin yürütülmesi sırasında veya işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş geliş sırasında bulaşabileceği gibi, tüm bu süreçlerin dışında işçinin evinde bir yakınından da bulaşabilir. Dolayısıyla bu virüsün ne zaman ve nerede bulaştığına ilişkin net bir tespitin yapılması mümkün görünmemektedir. Bu açıdan virüsün işin yürütülmesi sırasında bulaştığının kesin ve objektif verilerle ortaya konulamadığı hallerde, bu durumun iş kazası olarak değerlendirilmesinin hakkaniyete uygun olmayacağı düşünülmektedir. Ancak işyerinde coronavirüse yakalanan işçilerin bulunması ve bu işçilerle temas içerisinde olan diğer işçilerin de sonraki süreçlerde coronavirüse yakalanması, bu vakıaların mahkemelerce iş kazası olarak değerlendirilmesi ihtimalini artıracaktır.

Nitekim konuyla ilgili Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 15.04.2019 tarih ve 2018/5018 E., 2019/2931 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; “Somut olayda,tır şoförü olan davacı murisinin 26.11.2009 tarihinde davalı işveren tarafından Ukrayna’ya sefere gönderildiği,11.12.2009 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı,Adli Tıp Kurumu raporunda, H1N1 virüsünün kuluçka süresinin 1-4 gün arasında değiştiği, murisin 13.12.2009 tarihli hastaneye başvurusunda belirttiği şikayetlerin hastalığın başlangıç belirtileri olduğu taktirde hastalığın bulaşmasının bu tarihten 1-4 gün öncesinde gerçekleşmiş olacağının bildirildiği,buna göre davacı murisinin, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle Ukrayna’ya yapılan sefer sırasında bulaştığı yukarıda belirtilen rapor kapsamından anlaşılan H1N1 virüsüne bağlı olarak, daha sonra meydana gelen ölümünün iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır.

Meslek Hastalığı Açısından Değerlendirme

Bilindiği üzere, meslek hastalığı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. maddesinde şu şekilde tanımlanmıştır: “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.” Aynı hükmün son fıkrasında ise; “Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.hükmüne yer verilmiştir.

Mezkûr düzenlemelerden anlaşıldığı üzere, meslek hastalıkları, iş kazasından farklı olarak, işyerlerindeki çalışma koşulları veya çeşitli etkiler sonucu oluşan hastalıklardır. Mesleki bir faaliyetin yürütümü ya da bazı işlerde sürekli çalışma sonucunda kişide, bu faaliyetlerle doğrudan bağlantılı hastalıklar meydana gelebilir. Hastalıkla, sağlık zararı arasında bir illiyet bağı yani neden sonuç ilişkisi mevcuttur. Bu kapsamda işçinin yerine getirdikleri çalışma esnasında karşılaştıkları, üretimden kaynaklanan çeşitli etmenlerle sağlık durumlarının bozulması hali, “meslek hastalığı” olarak nitelenmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02.07.2019 tarih ve 2015/10-2685 E., 2019/831 K. sayılı kararında meslek hastalığını ve iş kazasından farklılık arz eden yönlerini şu şekilde izah etmiştir:

Meslek hastalığı, 506 Sayılı Kanun'un 11. maddesinde açıkça ifade edildiği gibi; işin niteliğine göre tekrarlanan sebepler veya işin yürütüm şartlarına göre ortaya çıkan hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir. Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur.

Nitekim 5510 sayılı Kanun’un 14. maddesinin atfıyla meslek hastalıklarının detaylı bir listesi 26.5.1972 tarihli 7/4496 numaralı Bakanlar Kurulu ile kabul edilen Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’nün ekinde yer almaktadır. 5510 sayılı Kanun’un konuyu ele alma biçimi şüpheye mahal vermeyecek bir biçimde açık olup, bir hastalığın meslek hastalığı olarak sayılabilmesi için ya mezkûr listede yer alması ya da Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca ilgili hastalığın meslek hastalığı sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir.

Bu açıdan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’nün ekli Meslek Hastalıkları Listesinde mevcut bulunmadığından, coronavirüsün meslek hastalığı olarak kabulünün mümkün olmadığı açıktır. Diğer taraftan meslek hastalığının kanunda yer alan tanımı ve yetkili mercilerin kavramı yorumlama şekilleri dikkate alındığında meslek hastalığının, işçinin ilgili mesleki faaliyeti sürdürmesi esnasında ortaya çıkan ve doğrudan işin konusu ile illiyet bağı bulunan bir hastalık niteliği taşıması gerekmektedir. Söz gelimi kömür madeninde çalışan bir işçinin işi gereği uzun süre karbonmonoksit ve diğer zararlı gazları soluması sebebiyle ortaya çıkacak olan solunum yetmezliği ve ilgili diğer akciğer rahatsızlıkları bu kapsamda meslek hastalığı olarak nitelendirilebilecek iken; coronavirüs bulaşıcılık özelliği oldukça yüksek olan, herhangi bir işin icrası ile doğrudan bağlantılı olmaksızın tüm kişilere enfekte etme riski olan bir salgın hastalık olup, bu itibarla, söz konusu salgının herhangi bir işin icrası ile doğrudan illiyet bağının kurulması mümkün olmadığından, coronavirüsün meslek hastalığı olarak değerlendirilmesinin doğru olmayacağı düşünülmektedir. 

Ara
Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Çerezleri nasıl kullandığımız, sildiğimiz ve engellediğimiz ile ilgili detaylı bilgi için lütfen Çerezler (Cookies) sayfasını okuyunuz.Kabul Et ve Kapat