Vasiyet, miras bırakanın son istek ve arzuları ile mirasının paylaşım esaslarını belirleyen yazılı belge veya sözlü beyandır. Bu kapsamda hukuki niteliği gereği tek yanlı bir hukuki işlem olan vasiyet beyanının, bir başkasına yönelmesi ve varması da gerekmemektedir.[1]
TMK m. 531 uyarınca vasiyet üç şekilde yapılabilmektedir: resmi şekilde, miras bırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak. Vasiyetin sözlü olarak yapılması m. 539 uyarınca ancak yakın ölüm tehlikesi, ulaşım, hastalık, savaş gibi durumlarda diğer usullerle vasiyetin yapılamayacağı hallerde mümkün olmaktadır.
Resmi vasiyetname, resmi memurun önünde, iki tanığın katılmasıyla, yasanın öngördüğü hükümlere uyularak düzenlenen bir ölüme bağlı hukuksal işlemdir.[2] Kanunun 532. maddesi uyarınca resmi vasiyetname düzenleme yetkisini haiz resmi memurlar; sulh hâkimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli[3]den ibarettir. Uygulamada mahkemeler nezdindeki iş yoğunluğu sebebiyle genelde resmi vasiyetname düzenlenmesi için sıklıkla noterlere başvurulmaktadır.
TMK m. 536 uyarınca fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar, okuryazar olmayanlar, miras bırakanın eşi, üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri ile düzenlenen vasiyetname ile kendisine kazandırımda bulunulacak kişiler haricindeki kişiler ancak tanık olarak resmi vasiyetname düzenlenmesine katılabileceklerdir.
Resmi vasiyetnamenin noter huzurunda yapılabilmesi için; öncelikle miras bırakanın akli melekelerinin yerinde olduğuna ilişkin vasiyetnamenin düzenleneceği gün alınmış sağlık raporunun, miras bırakanın nüfus cüzdanının, güncel tarihli 2 adet orijinal vesikalık fotoğrafının, yukarıda sayılan nitelikleri taşıyan 2 adet tanığın hazır bulundurulması gerekmektedir.
Noterlik Kanunu m. 89 uyarınca vasiyetnamenin noter memuru tarafından düzenleme şeklinde hazırlanması gerekmektedir. Bu kapsamda sayılan bilgi ve belgeler ile tanıklarını hazır bulunduran vasiyet beyanında bulunacak kişi arzularını noter memuruna bildirecek, noter memuru miras bırakanın beyanları yazıya geçirildikten sonra okunması için miras bırakana verecektir. Vasiyetnamenin miras bırakan tarafından okunup imzalanmasından sonra, vasiyeti düzenleyen memur[4] tarafından vasiyetname imzalanacaktır. Vasiyetnameye tarih ve imzalar konulduktan hemen sonra miras bırakan, vasiyetnameyi okuduğunu, bunun son arzularını içerdiğini, memurun huzurunda iki tanığa beyan eder. Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu olmamakla birlikte, tanıkların mezkûr beyanın kendi huzurlarında yapıldığını ve miras bırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak imzalamaları gerekmektedir.
TMK 535. maddede miras bırakanın okuma ve yazma engelinin bulunması halinde izlenecek prosedür ayrıca tanımlanmıştır.
El yazısıyla vasiyetname, TMK m. 538’de düzenlenmiş olup, vasiyetnamenin düzenlenmesinin özel şekil şartına bağlandığı bir türdür. Kanunun ilgili hükmü uyarınca vasiyetnamenin tüm metnin miras bırakanın el yazısıyla olması; yapıldığı yıl, ay ve günün el yazısıyla yazılması ve imzalanmış olması şartları, geçerlilik şartı niteliği taşımaktadır. Bu şartlara uygun olarak hazırlanan vasiyetnamenin açık veya kapalı olarak saklanmak üzere notere, sulh hâkimine yahut yukarıda sayılan memurlardan birine bırakılması mümkündür.
[1] SEROZAN, Rona; ENGİN, Baki İlkay, Miras Hukuku, 4. Baskı, Seçkin Yayıncılık, 2014, s.279
[2] KILIÇOĞLU, Ahmet, Miras Hukuku, 5. Baskı, s. 114
[3] Doktrinde bunlara örnek olarak yabancı ülkelerdeki Türk Konsoloslukları, noter bulunmayan yerlerde bu yetkiye sahip mahkeme başkâtipleri verilmiştir.
[4] Resmi vasiyetnameyi hangi resmi memur düzenlemişse onun tarafından imza edilir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 07.05.2007 T., 2007/8051 E., 2007/10580 K. sayılı karar)